HAS Design and Research tarafından tasarlanan, Çin’in Hefei şehrinde yer alan Casa de Zanotta, kentin doğal dokusunu onarmak için yapay bir taş ormanından ilham alarak ziyaretçilerine nefes alabilecekleri, ışık oyunlarıyla dolu ferah bir atmosfer sunuyor.

Casa de Zanotta, Çin’de ünlü İtalyan mobilya markası Zanotta’nın ürünlerinin sergileyen ilk mobilya müzesi. Aurelio Zanotta tarafından 1954 yılında kurulduğundan bu yana Zanotta, benzersiz ancak lüks ve zarif bir tasarım anlayışıyla öne çıkıyor.

Casa de Zanotta, Anhui Eyaleti’nde bulunan Hefei şehrinin merkezi bölgesinde yer alıyor. Son yirmi yılda bir metropol olma yolunda ilerleyen Hefei kenti, bu büyümenin ardından kendine özgü topoğrafyası ve çevresindeki doku ile kopukluklar yaşıyor.

Mevcut alanda bir metre genişliğinde dört büyük kolon bulunuyor. Bu işlevsel kolonlar sadece sirkülasyonu etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda mekanın içindeki görsel sürekliliği de engelliyor. Bu sebeple HAS Design and Research’ün kurucuları Jenchieh Hung ve Kulthida Songkittipakdee, Anhui’de yeni bir tasarım öneriyor. Tasarım, Anhui Taş Ormanı’nı anımsatan geniş bir alan yaratmak için sahadaki mevcut büyük sütunları “deforme” ederek koruyor.

Gündüzleri, yüze yakın taş ormanı farklı açılardan gelen güneş ışığıyla birleşiyor ve ziyaretçiler şehrin sıkışmış atmosferinden sıyrılarak doğayı deneyimleme fırsatı buluyor. Geceleri ise mevsim rüzgarları taş ormanın boşluklarından geçerek ziyaretçileri huzurlu ve mistik bir atmosferle buluşturuyor.

Casa de Zanotta’nın incelikle tasarlanmış sirkülasyon ağı projenin en önemli unsurlarından birini oluşturuyor. Sütunlar giriş koridorunda düzensiz boşluklar oluşturarak etkileyici ışık ve gölge efektleri yaratıyor. Yönsüz fuaye, eğimli taş ormanı takip ederek ziyaretçileri çatı pencereli kütüphaneye ve çok işlevli etkinlik alanına yönlendiriyor. Dışa doğru uzanan üç dairesel hacim sadece iç mekana daha fazla doğal ışık sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda iç ve dış mekan arasındaki sınırı da bulanıklaştırıyor.

Casa de Zanotta, bir mobilya müzesinin çok işlevli bir alan olarak yeniden yorumlanmasıyla, geleneksel mobilya showroomlarının zincirlerini kırıyor ve mikro kütüphaneler, sanat sergileri, halka açık etkinlikler ve tasarımcı salonları ile yapıya çeşitlilik katıyor. Tasarım, eşsiz Anhui Taş Ormanı’nı andırıyor; metropolleşen kent içinde açık bir nefes alma alanı sağlıyor ve ziyaretçilere doğal unsurların dönüştürülmesiyle rehabilitasyon sağlayan bir mekan sunuyor.