Zisha Mineral Kaynak Müzesi

Mimari Tasarım
Architecture School of Southeast University & Atelier XÜK

Proje Yeri
Yixing, Çin Halk Cumhuriyeti

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
2435 m²

Fotoğraflar
Yiming Yang, Xu Zhang, Shiliang Hu

Architecture School of Southeast University & Atelier XÜK tarafından tasarlanan Zisha Mineral Kaynak Müzesi, bölgenin tarihi değerlerini modern bir tasarımla birleştirerek ziyaretçilerine duyusal deneyimlerle dolu bir güzergah sunuyor.

Mürekkep beş pigmente, kil ise beş renge sahip. Çin halkının kültürünü doğuran unsurlar, mürekkeple yazmak, kilden de araç gereçler üretmek olarak öne çıkıyor. Taihu Gölü ve devamındaki Tianmu Dağı bir arazi ve mineral yatağı tanımlıyor. Çin kültürününı, Dingshu bölgesinin ve Zisha minerallerinin kurduğu ağ, Huanglong Dağı Zisha Mineral Kaynak Müzesi’nin ilhamının kaynağını oluşturuyor.

Dingshu Kasabası, Yixing şehrinin güneydoğusunda yer alıyor ve “seramiğin başkenti” olarak anılıyor. Huanglong Dağı, yüksek kaliteye sahip olan, ham Zisha (özel bir kil türü) üretiminde önemli bir yere sahip olmuş ve antik çağlardan beri “zisha kaynağı” olarak adlandırılmış. Proje, özel olarak 4 numaralı ocağın tarihi kalıntılarını korumayı ve Zisha Mineral Kaynak Müzesi’nin tasarımını içeriyor.

4 numaralı Zisha ocağı, Hualong Dağı’nda, 1972 yılında inşa edilmiş ve 1997 yılında buradaki faaliyetler sonlandırılmış. Yixing Belediye Yönetimi 2009 yılında, ocağı ve kalıntılarını belediyenin kültürel koruma alanlarına dahil etmiş. Sirkülasyon ve görsel temas yoluyla iç sergi salonuyla bütünleşerek dış sergi alanı haline gelmesi istenen kalıntılar güçlendirilmiş, onarılmış ve korunmuş. Tasarım, mimari mirasın korunması ve yenilenmesi için bir referans olma amacıyla “minimum müdahale, tarihi restorasyon ve aktivasyon” ilkesine dayalı olarak gerçekleştirilmiş. Mimari sınırlar ve giriş yönlendirmesi aracılığıyla turistlere 4 No’lu Maden Harabeleri Alanı’nı keşfetmeleri için rehberlik etmek amaçlanmış. Hasarlı dağın binanın peyzajıyla bir bütün olarak ele alınması ve yeniden bağlanması için, 4 numaralı maden kalıntılarında oluşan dış sergi alanı, içerideki serginin güzergahı ile birleştirilmiş.

Çevreye baskı yapmak yerine bölgeye saygı göstermeye ve turistlere bölgeyi keşfetmeleri ve doğal olarak dolaşmaları için rehberlik etmeyi hedefleyen projede; beş blok beş “Altın Çiçek”i sembolize ediyor ve sırlı karoların yüzeyi beş renkli mürekkebe dönüşüyor. Müzede yeraltından yeryüzüne uzanan girdap şeklindeki sergi rotası, zemin kattaki üç sergi salonunu ve yeraltı maden tünelini tek bir alana bağlıyor. Çoklu medya sergisi, gerçek madencilik deneyimini simüle etmek için multimedya kullanılarak tarihin modern bir yöntemle yeniden doğmasını sağlıyor.

“Sırlama”, güzellik, hava geçirmezlik, nüfuz etmeyi önleme ve mukavemeti artırma amacıyla çömlek yüzeyine bir son kat uygulanması anlamına geliyor. Renkli sır işlemi, cephenin zengin bir ışık ve gölge yansıma efekti sunmasını sağlamak için cephe karolarında kullanılıyor. İnsanlar yaklaştığında ve elleriyle dokunduğunda, bina ile aralarında zengin bir temas hali oluşuyor.