2026 yılında üçüncü kez düzenlenecek olan Sharjah Mimarlık Trienali’nin genel amacı, Körfez Bölgesi’nin ve Küresel Güney’in mimarlık ve tasarım alanında gerçekleşecek olan tartışmalarına ve üretimlerine bağlam ile ilişkili bir zemin sağlamak. Trienalin bu edisyonu için Vyjayanthi Rao küratör ve Tau Tavengwa da yardımcı küratör ortak açıklanmıştı. Sharjah Mimarlık Trienali (SAT) önümüzdeki yıl gerçekleşecek olan serginin temasını “Başka Türlü Mimarlık: Ortak Gelecekler İçin Kamusal Altyapılar İnşa Etmek” olarak duyurdu. Küratöryal metin ana hatlarıyla, bugün içerisinde yaşadığımız dünyanın ihtiyaçlarına ve öncelikli olarak tartışılması gereken sorunlara mimarlık pratiğinin eski yolları ile yaklaşmak yerine, karşılıklı bağımlılık ve özen üzerinden kurulan, birlikte yaşama biçimlerimizi kolaylaştıran yöntemler üzerine düşünmeye davet ediyor.

İçerisinde yaşadığımız ve her an değişerek başkalaşan küresel ağların ortasında mimarlığın ve ilişkili meslek alanlarının rolünü sorgulayan metinde; “Bazı yerlerde yeni mega-altyapı ağlarıyla birbirine gevşek bağlarla bağlanan, bazı yerlerde ise çöken ya da yetersiz kalan bu dinamikte, mimarlığın rolü nedir? Kesin tanımların ve mutlak doğruların artık yeterli olmadığı bir ortamda, mimarlık nasıl yeni bağlantı biçimlerini besleyebilir?” soruları soruluyor. Her zamanki gibi mimarlık yapmak yerine “başka türlü” bir mimarlığın sınırlarını keşfetmek amaçlanıyor.

Başka Türlü Mimarlık, kente ve Sharjah Emirliği’ne yerleşerek, onunla karşılaşan herkesi meydan okumaya davet edecek; yetkili hissedenlerin ufkunu genişletirken, kenarda bırakılanları konuşmaya, paylaşmaya ve şekillendirmeye çağıracak. Bu edisyon, SAT’ın süregelen araştırma ve deney çalışmalarına doğrudan katkı sunacak; tasarım ve toplumsal düşünceyi daha yakın bir diyaloğa sokacak. Körfez ve Küresel Güney genelindeki kültür kurumları, yapı çevresi aktörleri ve topluluklarla yapılacak iş birlikleri, kentleşmenin nasıl geliştiğini ve farklı bağlamlarda nasıl sorgulandığını inceleyecek.

Bu değişimleri haritalanırken, sanat, tasarım ve mimarlığın kendi değişen rollerini de yeniden düşünülecek. Yerel ve uluslararası aktörlerle birlikte misafir sanatçı programları, yerleştirmeler, performanslar, sergiler, gösterim ve hikayeleştirme etkinlikleri düzenlenecek. Çizerek, inşa ederek, seslenerek, duyarak ve bir araya gelerek yeni eylem alanları açacak; aşırı kentleşmiş bir dünyada mimarlığın yeri ve potansiyeli birlikte keşfedilecek.