Polat Levent

Mimari Tasarım
Gökhan Avcıoğlu & GAD

Proje Yeri
Levent, İstanbul

Proje Tamamlanma Yılı
2022 – Devam Ediyor

Proje Ekibi
Gökhan Avcıoğlu, Semih Acar, Oğuz Cankan, Ozan Ertuğ, Ogün Tuzcuoğlu, Ece Nur Honca, Konuralp Senol, Hasan Berk Aksoy, İbrahim Biber, Ertaç Vural, Halit Deniz Topaloğlu, Sena Akçiçek

İç Mekan Tasarımı
Yaren Fırat, Ecem Kara, Halise Buse Kose, Sıla Farasat

Görselleştirme
Tolgahan Gungor-NEV Creative

Yayın
Gokhan Karakus, Sinem Altay, Ece Baskan, Mina Barut, Hilal Agaccioglu, Gizem Geylan & GAD Foundation Team

Statik Projesi
Yapı Akademisi

Elektrik Projesi
Elsan Electrical Engineering

Mekanik Projesi
ABC Mekanik

Aydınlatma Tasarımı
Tepta Aydinlatma

Peyzaj Tasarımı
GDLA Landscape

Akustik Danışmanı
Duyal Karagoz

Yangın Danışmanı
Seydi Riza Güney

Cephe Danışmanı
Şafak Arslan Senkal & Ufideas

Program
Konut, Ticari

Toplam İnşaat Alanı
25 000 m2

Proje Alanı
2 360 m2

Ticari Alan
1,350 m2

Bodrum Kat Kapalı Otopark Sayısı
124

Havuz Kenarı Sosyal Alan
700 m2

Teras Alanı
150 m2

Çatı Katı Lounge Alanı
280 m2

Çatı Katı Havuz Alanı
60m2

Gökhan Avcıoğlu & GAD Mimarlık tarafından tasarlanan Polat Levent, İstanbul’un kent manzarasında bir değişimin simgesi olarak öne çıkıyor.

Levent’te konumlanan Polat Levent, tarihsel bağlam ile modern yeniliklerin uyumlu bir sentezi olmak için tasarlanmış. Bir zamanlar izole, periferik bir alan olan Levent, günümüzde hareketli bir megapol merkezi haline gelmiş ve Polat Levent bu dinamik dönüşümde kilit bir rol oynamayı amaçlıyor. GAD ve Polat Gayrimenkul iş birliğiyle gerçekleşen proje, mimari üzerinden zengin tarihi ve çevresel bağlamı olan bulunduğu kentin güncel ihtiyaçlarına cevap arıyor.

Levent ve çevresi, günümüz itibariyle İstanbul’un ana kentsel akslarından biri olma özelliği gösteriyor. 1950’lerde Belgrad Ormanı ve Boğaziçi arasında bulunan uzak bir ormanlık alandan, şehirleşen İstanbul’un artan konut talebi nedeniyle şehir sınırları içine dahil edilmiş. 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren İstanbul’un hızla büyüyerek dünya çapında öne çıkan bir megapol haline gelmesiyle birlikte, Levent bir dizi değişiklik yaşamış. Bölge hem fiziksel hem de sosyal açıdan önemli bir evrim geçirerek, bugünkü dinamik karakterini kazanmış.
1970’lerde Levent, Büyükdere Caddesi etrafında endüstriyel ve fabrika binaları içeren bir bölgeyken; 1980’lerde iş merkezlerine dönüşmüş. 1990’lı yıllarda bu iş merkezlerinden alışveriş merkezleri ve yeni ofis binaları ortaya çıkmış, sürekli değişimin temposunu artımış. Levent, oteller ve karma kullanımlı projelerin fabrika binalarının yerine inşa edildiği, şehrin hayati bir merkezi olma rolünü sürdürüyor. Tüm bu değişikliklere rağmen, Büyükdere Caddesi boyunca konut bölgeleri, mahalle atmosferini ve konut karakterini korumaya devam ediyor.

Böylece bir yandan master plan olarak tasarlandığı ilk günden bugüne kadar açık geçirgen mahalle kavramını, değişen bölge dinamiğiyle de alışveriş merkezlerini, yoğun ticareti, çok katlı ofis binalarını aynı anda barındıran ender bölgelerden biri. Son yıllarda eklenen metro hattıyla birlikte ulaşım yaya, otomotiv ve raylı sistemle kolaylaşmış.

GAD tarafından tasarlanan Polat Levent, bu bölgedeki değişen ihtiyaçlara zaman içinde uyum sağlamak üzere planlanmış. Proje, şehrin bu noktasında yaşamak isteyen kullanıcılara hem alternatif çözümler sunuyor hem de yakındaki ticari ve ofis binalarına yaya olarak erişim imkanı sağlıyor. İstanbul’un megapolleştikten sonra artan trafik yoğunluğu için bu önemli bir avantaj sağlıyor. Altyapısı, teknik çözümleri, çeşitli konut kat planları alternatifleri, geniş balkonları ile şehrin karmaşasına bir çözüm sunuyor.
Sokak seviyesinde, küçük bir park ve restoranlara bakan küçük ölçekli kentsel karakterle uyumlu dükkanlar ve ofis alanlarından oluşan küçük bir ticari çarşı bulunuyor. Bu zemin kat alanı, GAD tarafından binanın yenilikçi mimarisiyle uyumlu kentsel kamusal sanatı küratörlüğünün yapılacağı yer olacak, mimarlık, sanat ve doğayı birleştirecek.

Son iki kat özellikle bireysel konut kullanımı olarak tercih edilmemiş bunun yerine özel günler davetler ve partiler için sosyal tesis/ kulüp tüm bina kullanıcıları tarafından ortak kullanıma ayrılmış. Kapalı bir havuz ve en üst terasta da tüm mevsimler kullanıma acık kent manzarası eşliğinde yüzme havuzu yer alıyor. Polat Levent, bu özellikleri ile sadece bir konut projesi olmanın ötesinde, yaşam, sanat ve doğanın iç içe geçtiği bir yaşam alanı yaratmayı hedefliyor.

14 katta tasarlanmış farklı büyüklükte 86 anahtarla farklı kullanım amaçlarına günümüz ihtiyaçları üzerinden bir kentsel konut yaşam modeli sunmayı amaçlıyor. Yapının bulunduğu konum avantajlarından biri dört tarafının gün ışığına ve mevsimlere göre değişen hava akımlarına davetkar olması, kurgulanan geniş iç mekanlar, geniş tutulmuş balkonlarla çevreleniyor. Bu hem balkondan hallice çeşitli niyetlere cevap verebilecek bir kat bahçesi hem de gölge yaratıyor. Levent’in ofis binaları ile düşük yoğunluklu konut bölgesi arasında konumlanıyor böylece her katta farklı bir İstanbul manzarası sunuyor. Pandemi süresinde tüm dünyaca deneyimlediğimiz gibi yeşil, güneş ışığı ve açık alanın önemi arttıkça, bu mimari, üst katlara doğru çeşitli organik formlarda farklılaşan biyofilik geometriye sahip belirgin doğal taş dış cephesiyle dikkat çekmektedir. Bu organik doğal taş cephesi, her katta her katta aralara serpiştirilmiş havuzlar ve yeşil doku ile açık alan sağlayan dalgalı formlara sahiptir.

Proje, 60×120 ebatlarında petek taşıyıcılı lamine mekanik kumtaşı cephe kaplaması ve kayar cam kapılar ile tasarlanmış. Camlar, güneş kontrol özelliğine sahip olup, biyofilik tasarım için önemli bir kriter olan yüksek ‘color rendering’ değerine sahip. Ayrıca, ses azaltma özelliği bulunan camlar ile bina içindeki ses seviyeleri 45 desibel (Rw45 desibel) azaltılmış. Bu değerlendirme, günün farklı saatlerinde yapılan gerçek ölçümlerle elde edilen değerlere göre hazırlanan akustik rapor ile belirlenmiş.

Tasarım sürecinde, manzara yönlerine göre balkonların parapetlerine şekil verilmiş ve bina kabuğu, çevredeki ses seviyeleri dikkate alarak tasarlanmış. Diğer cephelere kıyasla Kuzey tarafının poyraz rüzgarına açıklığı ve doğrudan ışığın azlığı üst katlara doğru kat seviyesindeki geri çekmelerle dengelenmiş.

Bina formunu etkileyen diğer bir faktör ise, ticari alanın üzerinde bulunan podyumun 1. kat dairelerin geniş bahçeler olarak kullanılması. Ayrıca, projede yer alan ticari alanlar, güncel temel ihtiyaçlara göre belirlenerek bina kendi kendine yeten bir özelliğe bürünebiliyor. Rooftop havuz, rüzgar analizi yapılarak etrafında kırıcılar oluşturularak rüzgardan doğrudan etkilenmemesi sağlanmış. Balkonlardaki geniş konsolların beton direncini artırmak için ‘posttension’ sistem kullanılmış. Sesi ve ısıyı dengeleme amacıyla ofis binalarına komşu olan cepheler için bütün katlarda devam eden yeşil duvar önerilmiş.

Polat Levent projesi, akustik, ısı yönetimi, ekolojik sürdürülebilirlik, kat yükseklikleri gibi mimari tasarımın tüm yönlerini kapsamlı bir şekilde ele almayı amaçlamış. Bu kapsamlı yaklaşım ve Yapay Zeka Teknolojisi destekli programların kullanımıyla, bina ve çevresinin ekolojik etkileşimi, rüzgar, güneş verimliliği ve çeşitli analizler yoluyla optimize edilmiş.