Kozmonot Bomonti

İç Mimari Tasarım
design Parallax

İç Mimari Tasarım
Ayşe Göksu Şener, Şakir Zümre Humbaracıbaşı

İşveren
Kozmonot Bomonti

Açılış Tarihi
Ağustos 2012

Fotoğraflar
Korhan Karaoysal

design Parallax tasarımı Kozmonot Bomonti’nin içinde rastlanabilecek tüm fikir, form, ironi ve detaylar, “soğuk savaş” döneminin kendine has estetik değerleri ve tasarım anlayışından beslenerek iddialı, absürd ve tematik bir mekan yaratma amacı taşıyor.

Kozmonot Bomonti şubesi Feriköy Halk Pazarı’nın karşısında 2007 yapımı, otel& konut kullanımlı bir binanın zemin katında, 800 m2’lik bir alanda yer alıyor.

Mekanın iletişim dilinde sahip olduğu ve kurumsal kimliğinde yer alan ‘’kentli mekan’’ vurgusu ve son yıllarda kentte yaşayanlar için müşterek bir formül olan ‘’pub’’ anlayışı  retro-futuristik bakış açısında tekrar yorumlanmış.

Tasarım süreci, birbirine pasajlar ve aralıklar ile açılan çoklu hacimlerden tekil bir hacim elde etme fikri ile başlamış. Alanın sahip olduğu ‘L’ plan dikdörtgen geometri, iç mekanda sıklıkla kullanılan dairesel yüzeyler ve kavisli açıklıklar ile keskinliğini yitirmiş ve yerini organik bir mekan sirkülasyonuna teslim etmiş. Ön bahçe, iç mekan ve arka bahçe mahalleri transparan yüzeyler, pencereler ve geniş kapı açıklıkları ile bağlanıyor ve iç içe oluyor.

Bir toplaşma ve etkileşim alanı olarak barın mekanın merkezinde yer alması öncelik olarak belirlenmiş. Apollo 11 ‘in aya iniş modülü ‘’lunar module lm-2’’den esinlenerek imal edilen bar, postmodern anlayıştan beslenen servis bankosu ve geometrik üst kotu ile birlikte 3 cepheden iç ve dış mekan ile ile ilişkilendirilmiş ve mekanın her noktasından görünür kılınmış.

Bir barın içki barından sonra en çok ziyaret edilen mahali ıslak hacimleri. Açık plan ve cinsiyetsizlik anlayışı ile kurgulanan mekan tuvaletlerine erişim amorf bir tüp ile sağlanıyor ve bu kıvrımlı yüzey kendini kabinlerde de tekrar ediyor.

Mekanda farklı davranış modellerine cevap verir şekilde çeşitlenen oturma alanları bulunuyor. Pazar yeri cephesinde dışa dönük ve kentle iletişimi kuvvetlendiren mobilya senaryoları kurgulanmış. Arka bahçede ise sosyalliği teşvik edici uzun masalar, çoklu gruplar için oturma nişleri ve tekil gezenler “freelencer”lar için paylaşımlı alanlar yaratılmış. İç mekanda mekanın değişken etkinlik ajandasına ayak uydurmak ve esnek kalmak adına sabit olmayan mobilyalar ve küçük masalar kullanılmış. İç mekanda konumlanan amfi oturum gerekli zamanlarda sahne olarak dönüştürülüyor. Tüm mahallerde bulunan mobilya ve aydınlatma elemanları mekanın sahip olduğu tematik bağlama hizmet edecek fikirde tasarlanmış, gece ve gündüz farkları avantaja dönüştürülmüş, değişen doku ve renkler önemsenmiş. Her objenin kendi mahalinde kullanıcının o mahal ile kurduğu ilişkiyi daha katmanlı ve “başka” bir hale getirmesi amaçlanmış.

Birbirine yakın tonlarda ve ardışık geometrilerde kullanılan ahşap doğramaları, renkli döşemeleri, tüm mekanı dolaşarak yer yer salıncağa, şömine bacasına, yer yer de masa ve taburelere dönüşen eliptik boruları,  bitkilendirmesi, kalabalık barı, bahçe ile bütünleşik mutfağı ve barındırdığı tüm formlar ile mekan yalın ve kontrollü bir kaosun ürünü. Zaman içinde değişmeye ve esnemeye oldukça elverişli.