Bornova Yarı Olimpik Havuz

Mimari Tasarım
Not Mimarlık

Tasarım Ekibi
Serdar Uslubaş, Merih Feza Yıldırım

İşveren
İzmir Büyükşehir Belediyesi

Yüklenici
Koman Yapı

Statik Projesi
Barış Köroğlu, Kobe Yapı 

Mekanik Projesi
Kamil Demir, Prodem Makina

Elektrik Projesi
Cihan Onmuş, Onmuş Elektrik

Tamamlanma Tarihi
2020

Toplam İnşaat Alanı
3205 m²

Fotoğraflar
ZM YASA Mimari Fotoğrafçılık

Not Mimarlık tasarımı Bornova Yarı Olimpik Havuz, atık bir malzeme olan cam kayalarla biçimlenmiş gabion kabuğu sayesinde ışık-gölge oyunları yaratarak yapıdaki deneyimi eşsizleştiriyor.

Not Mimarlık tarafından tasarlanan Bornova Yarı Olimpik Havuz binası Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda yer alıyor. İzmir ulaşım ağının ana arterlerine kolayca erişilebilecek konumundan ötürü yalnızca bölgesel değil tüm kente hizmet edecek bir tesis olan yapı, aynı zamanda yakın çevresinde gelişen ve artan nüfusun önemli bir ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Konumu itibarıyla önünden oldukça fazla insan geçen; bisiklet, özel araç veya toplu taşıma ile kolaylıkla ulaşılabilen yapı, insanların ilgisini çekmeyi, merak uyandırmayı ve su sporlarına duyulan ilgiyi canlı tutmayı amaçlıyor. 

Yapı kapsamında 200 kişilik seyirci kapasitesine sahip, 25 m x 12.5 m ebatlarında, 4 metre derinliğinde, yarı olimpik bir havuz ve sporcuların ihtiyaçlarını karşılamak üzere bir spor salonu bulunuyor. 

Yapının kabuğu, atık bir malzeme olan cam kayalardan yapılan gabion duvardan oluşuyor. Bu kabuk aynı zamanda güney ve batı cephelerinde güneş kontrol imkanı da sunuyor. “Bizi saran giysilerimiz olmadan deneyimlediğimiz bir yapıyı, onu saran kabuk üzerinden görünür kılmayı, ön plana çıkarmayı değerli bulduk” diyen Not Mimarlık ekibi hem yapıyı hem de insanları saran bir kabuk tasarladıklarını dile getiriyor. 

Bütüncül görüntüsüne rağmen binlerce küçük parçadan oluşan kabuk, yere basmıyor ve yukarıdan asılı olarak havada duruyor. Opak görünen ama aslında şeffaf camdan yapılan kabuktan sızan ışığın ve yansımaların yarattığı tekrarlanamaz ve tasarlanmaz atmosfere ulaşmayı hedefleyen mimarlar, ilhamlarını yapının bulunduğu alanda, arazi düzenlemesi için yapılan ilkel taş duvarlardan almış. Işığın kabuktan filtre edilerek iç mekana alınması, yapı kabuğundaki boşlukların konumu, büyüklüğü ve rastgeleliği ile yaratılan aydınlık etki ve ışık–gölge oyunları, yapıdaki deneyimi eşsizleştiriyor.